3 dakika okundu
İki Dünya Arasında – Bölüm 5

Veriye ve Sürece Yaklaşım: Ölç, Yönet, Unutma

Giriş: Data mı Konuşur, Deneyim mi? 

Bir yöneticinin masasındaki veri setleri bazen kurtarıcıdır, bazen yanıltıcı bir illüzyon. Çünkü ölçemediğiniz şeyi yönetemezsiniz… ama sadece ölçerek de yönetemezsiniz. Türkiye ve İngiltere’de karar alma kültürü, bu denge noktasında iki zıt uçta duruyor: 

  • Biri içgüdü ve pratik zekâyla hareket eder.
  • Diğeri data-saturated sistemleriyle karar sürecini yavaşlatır.

Peki hangisi daha doğru? 


Türkiye’de Yönetim: Hızlı Karar, Az Data, Zorunlu Danışmanlık 

Türkiye’de data analizleri çoğu zaman “üst yönetime raporlama” için hazırlanır. Gerçek kararlar ise genelde deneyim ve hissiyatla alınır. 

  • Müdür, tabloları göz ucuyla inceler ve “Benim içimden bu geçiyor” diyebilir.
  • Data yorumlama konusunda teknik veya finansal bilgi eksikliği varsa, mali müşavir veya dış danışmanın görüşüne başvurmak kaçınılmaz hale gelir.
  • Karar alındıktan sonra raporlar hazırlanır; sıralama tersine çevrilmiştir.

 Bu yapı çeviklik sağlar ama aynı zamanda kurumun karar verme kaslarını geliştirmesini engeller. 

Avantajı: Esneklik ve hızlı adaptasyon

Dezavantajı: Tutarsızlık, veri körlüğü, hesap verememe 


İngiltere’de Yönetim: Data-Driven Süreç ve İyileştirme 

İngiltere’de karar süreci data ile başlar. 

  • Her departmanın KPI’ları ve finansal parametreleri düzenli raporlanır.
  • Karar öncesi analiz yapılır, sonrasında sonuçlar raporlanır.
  • “Continuous Improvement” kültürüyle süreçler periyodik olarak revize edilir.

Avantajı: Tutarlılık ve şeffaflık

Dezavantajı: Hantallık ve fırsat kaybı riski 


Bir Mizansen: Satın Alma KararıSenaryo: 

Şube acilen yeni bir soğutucuya ihtiyaç duyuyor. Türkiye’de:

Müdür depoya bakar, “Bu hemen alınmalı” der.

Satın alma gerçekleşir, mali parametreler sonradan hesaplanır.

Çoğu zaman cash flow yerine, finansal danışmanın “yaparız” demesiyle hareket edilir.  İngiltere’de:

Talep yazılır, teknik ekip inceler, üç teklif alınır, onay komitesi karar verir. Sipariş süreci birkaç hafta alabilir. 


Ek Finansal Gerçekler: 

Türkiye’de Yönetici ve Data Arasındaki İkilem 

  • Stok Tutma Maliyeti:
    Yetersiz data analizi yüzünden fazla stok, işletme sermayesinde baskı yaratır.
  • Satış Vadesi vs. Alım Vadesi:
    Türkiye’de satış vadesi genelde uzundur (90–120 gün), alım vadeleri ise daha kısa (30–60 gün). Aradaki makas ekstra işletme sermayesi ihtiyacını doğurur.
  • Faiz Yükü:
    Bu fark banka kredileri ile finanse edilir ve yükselen faiz oranları kârı eritir.
  • Vadeli Çek:
    Türkiye’de çek, teknik olarak bir ödeme aracı olmasına rağmen “vadeli ödeme taahhüdü”ne dönüşür. Bu, nakit akışını yanıltıcı gösterebilir.
  • Sabit ve Değişken Giderler:
    Sabit giderlerin (kira, maaşlar) ve değişken giderlerin (hammadde, nakliye) doğru pozisyonlanmaması, mali tabloları sağlıksız hale getirir.

Akademik Bakış: KPI, Pareto ve Finansal Analiz 

  • Pareto Analizi (80/20):
    Şirketlerde kârın %80’i genelde ürünlerin %20’sinden gelir. Türkiye’de bu data çoğu zaman göz ardı edilir, “her şeyi satmaya çalış” mantığı ağır basar.
  • Finansal KPI’lar:
    Brüt kâr marjı, EBITDA, işletme sermayesi dönüş oranı gibi parametreler İngiltere’de sıkı takip edilir. Türkiye’de genellikle ay sonu bilançolarına bakılır.
  • Kaizen: İngiltere’de küçük ama sürekli iyileştirme kültürü yaygındır.

Yönetimsel Gerçek: Data’ya Teslim Olmadan, Data’ya Dayanmak 

En iyi liderler: 

  • Data’yı rehber alır, ama körü körüne bağlanmaz.
  • Sezgilerini kullanır, ama delilsiz karar vermez.
  • KPI’ları bir “gözetim aracı” değil, bir “gelişim rehberi” olarak görür.

Sonuç: Data mı Karar Verir, İnsan mı? 

Türkiye’nin hızlı, sezgisel yönetimi krizlerde işe yarar.

İngiltere’nin data odaklı yaklaşımı uzun vadede kalıcıdır.

Ama en güçlü liderlik, her iki sistemden en iyisini harmanlayabilen liderliktir. 


Sonraki Bölüm: Liderlik Tarzları – Emir Veren mi, İlham Veren mi? Serinin finalinde, Bolum 6 da Türkiye’deki otorite merkezli liderlikle İngiltere’nin koçvari liderlik anlayışını kıyaslayacağız.

Yorumlar
* Bu e-posta internet sitesinde yayınlanmayacaktır.